Erdoğan’ın tavsiyesi üzerine sokak köpeklerine sakinleştirici alternatif aranıyor: Kulis
AK Parti’nin hafta başında gerçekleştirdiği MYK toplantısında sokak hayvanlarına yönelik yasal düzenleme bir kez daha kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sokak köpeklerini uyutmanın dışında alternatif çözüm yolları bulunması yönünde talimat verdiği öğrenildi.
Türkiye’de uzun süredir gündemde olan sokak köpekleri sorunu için Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK) önerdiği yasal düzenlemede sona gelindi ancak üzerinde uzlaşılamayan tek bir nokta var: hayvanları uyutmak” veya başka bir deyişle onları enjeksiyonla öldürmek.
Hayvan hakları savunucularının tepkisine yol açan düzenleme, esas olarak saldırgan köpeklerin ve kuduz riski taşıyan köpeklerin toplanmasını içeriyor; Bir ay içinde rehabilite edilip sahiplenilemeyen köpeklerin enjeksiyonla öldürülmesi öngörülüyor.
Yeni düzenleme, hayvanlarını başka bir ilçe sınırına veya orman alanına bırakanlara da yeni cezalar getiriyor ancak “uyuma” ile ilgili kısmı o kadar tartışmalı ki, metnin diğer maddelerinin önüne geçti. teklif.
AK Parti (MYK) Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bu hafta başında sokak hayvanlarına yönelik yasal düzenleme bir kez daha tartışılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetmelikte sokak hayvanlarının serbest bırakılması dışında alternatif çözüm üretilmesi yönünde talimat verdiği öğrenildi. uyumak için köpekler.
Hürriyet’ten Ebru Karatosun’un haberine göre Erdoğan, teklif metninde “uyutma” alternatifinden uzak. Haberde ayrıca Erdoğan’ın, Merkez Yürütme Kurulu’na sunduğu “yakala-kısırlaştır-tut-sahiplendir” teklifi çerçevesinde belediyelere sokak hayvanları konusunu gözden geçirmeleri ve maliyet etki analizi hazırlamaları yönünde talimat verdiği belirtiliyor.
Toplantıda, belediyelerin “hayvanların cinsine, türüne ve mevcut durumuna göre barınak oluşturmaya” zorlanması, görevlerini yerine getirmeyen belediyelerin para cezasından hapis cezasına kadar ağır yaptırımlara tabi tutulması ve ağır cezalar uygulanması gibi alternatiflerin de gündeme geldiği bildirildi. Hayvanları sokağa bırakan, yetiştiren ve kötü davrananlara yönelik yaptırımlar da tartışıldı.
Bazı belediyelerin barınma faaliyetlerinin örnek olarak gösterildiği toplantıda, Düzce’deki hayvanların doğal yaşam alanı ve Konya’daki hayvan kanser hastanesine değinildi.
Karatosun’un haberine göre, toplantıda bazı AK Partililer şunları söyledi: “Yerel yönetimlere ‘evsiz hayvanları uyutun’ dediğimizde, özellikle muhalefet elindeki belediyeler ‘Hükümet istedi, biz yaptık’ diyecek.” AK Parti “hayvanları katleden parti” olarak anılacak. Ayrıca “Uyku yoksunluğuna alternatif modellerin mutlaka araştırılması gerektiği” yönünde görüş bildirdiği ifade edildi.
Hayvanseverler tepkili
Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK) ortak çalışması sonucu ortaya çıkan tasarı, incelenerek hazırlandı. dünyanın her yerinden örnekleri ve meclis grubuyla birlikte ilk günden itibaren hayvanseverlerin gözü önünde oldu.
Haftalardır başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere çeşitli kentlerde gösteriler düzenleyen gruplar, sokak köpeklerinin toplanıp barınaklarda tutulması gibi kuralların hayvanların doğal yaşam hakkına aykırı olduğunu savunuyor. Ancak tepkilerin odağında yeni düzenlemenin “uyku” ile ilgili kısmı yer alıyor.
Mevzuat kapsamında sedasyonun kapsamı sınırlı olsa da hayvanseverler, mevzuat maddelerini bahane ederek sokak hayvanlarının toplu katliama uğrama ihtimalinden endişe ediyor.
Pek çok hayvansever, AK Parti’nin sadece saldırgan ve kuduza eğilimli sokak hayvanlarına ötenazi yapılması yönündeki önerisine rağmen uygulamada bunun suiistimal edileceğini düşünüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın ortaklaşa açıkladığı verilere göre ülkede şu anda 2,8 milyon başıboş köpek bulunuyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 27 Mayıs’ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sokak köpeği sayısının 4 milyon civarında tahmin edildiği belirtildi.
Rakamlar arasındaki farkın yerel yönetimlerin doğru kayıt tutmamasından kaynaklandığı düşünülüyor.