Güncel Haberler

Bakan Şimşek: Kayıtlar bitecek, vergide adalet sağlanacak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, şunları söyledi: “Yıllık enflasyon Haziran’dan itibaren düşmeye başladı. Temmuz’da düştü, Ağustos’ta da düşmeye devam edecek. Şu anda enflasyon eğilimi program öngörülerimizle paralel, Mayıs’ta yüzde 75’e yükseldi. Yüzde 61 civarında “Enflasyonu düşürme konusunda çok kararlıyız” dedi.

Bakan Şimşek’in A Haber’e yaptığı açıklamalar şöyle:

Küresel büyümedeki yavaşlamanın yanı sıra petrol ve hammadde fiyatlarındaki düşüş de bizi olumsuz etkileyecek. Düşen petrol fiyatları cari açık ve enflasyon kanalıyla olumlu etki yapıyor. Cuma gününe dönecek olursak piyasalar, Fed’in çok daha ciddi ve hızlı bir şekilde faiz indirimine gideceğini öngörmüş ve fiyat belirlemeye başlamıştı. ABD’nin yumuşak iniş yapması önemli. Bu gelişmeler ışığında küresel finansal koşulların gevşemesi Türkiye gibi ülkelere fayda sağlıyor. Risk iştahı azaldıkça finansal koşulların gevşemesi lehimize.

Aşırı yurtdışı pozisyonumuz yok. Geçmişe göre burada yoğunlaşma riski düşük, yoğunlaşma daha düşük. Bir hikayemiz var. Hikaye bir enflasyonla mücadele hikayesi. Hikayeli bir geçmişi olan ülkeler, olumsuz koşullarda bile genellikle daha az etkilenebilir.

“2025 ENFLASYONLA DÜŞÜŞ YILI OLACAK”

Bizim için yaklaşık 1 yıl oldu. Uyguladığımız bir reform ve istikrar programımız var. Geçen yıl eylül başında paylaştığımız bir reform ve istikrar programı var. Bu programın en büyük önceliği milletimizi yüksek hayat pahalılığı belasından kurtarmaktır. Enflasyonu kötü bir vergi olarak görüyoruz. Özellikle sabit gelirliler için gelir dağılımını bozan bir makroekonomik program olarak görüyoruz. Programın özü enflasyonla mücadeledir. Bu amaçla bir yıllık bir geçiş süresi öngördük. Haziran ayında geçiş dönemini tamamladık. Haziran ayından itibaren yıllık enflasyon düşmeye başladı. Temmuz ayında düştü ve Ağustos ayında da düşmeye devam edecek. Şu anda enflasyondaki eğilim program tahminlerimizle paralellik göstermektedir. Enflasyon Mayıs ayında %75 ile zirve yaptı ve şu anda %61 civarına düştü. Enflasyonu düşürme konusunda çok kararlıyız. Milletimizin karşılaştığı sorunları çözeceğiz. İlk rahatlamayı 2025’te göreceğiz. 2025, enflasyonun düşüş yılı olacak. Milletimiz sonucunu görecek, çektiğimiz sıkıntılara değecektir.

“Zamana ve sabra ihtiyacımız var”

Geçen yıl 56 ülkedeki 100 enflasyon şokunu inceleyen bir çalışma yayımlandı. Enflasyonun şok öncesi seviyelere dönmesi ortalama 3,4 yıl sürüyor. Onun için milletimizin bize inanması lazım, biz gerçekten güçlü bir program ortaya koyduk. Bu programı kararlılıkla uyguluyoruz. Çünkü siyasi irade çok kıymetli. Teknik açıdan en iyi program önerilebilir, belirleyici unsur siyasi otoritedir. Biraz zamana ve sabra ihtiyacımız var.

Merkez Bankası’nın bir hedef yolu var. Tahmin edilebilirlik çok yüksek olmadığından nokta tahmini yerine aralık tahmini yapıyorsunuz. Hedef aralığın tepesi %42’dir. Trendin tahminlerimizle uyumlu olduğunu düşünüyoruz. Piyasanın beklentisi ise %43 civarında. Bu nedenle beklentiler çok yüksekti. Geçtiğimiz ekim ayında enflasyon beklentisi yüzde 45 iken bugün yüzde 30’a düştü.

“MB ENERJİNİN ARTTIĞINI ÖNCEDEN BİLİYORDU”

Ortadoğu’daki kriz daha da derinleşirse bu bizi olumsuz etkiler. Tabii ki turizm ve petrol risk priminden etkileniyor. Piyasa gerilimlerin yayılmayacağı varsayımıyla çalışıyor. Gerginliklerden endişe duyuyoruz. Gerilim olmasaydı cari açığımız yüzde 2 yerine yüzde 1,5’un altında olacaktı. Enerji fiyatlarını Merkez Bankası’nın beklentilerinin ortalamasına göre ayarlayarak yüzde 38’e çıkardık. Enflasyon patikasına uyumlu hale getirdik. MB’ye danıştık, bunu bir yıl önce biliyorlardı, burada sürpriz yok.

Moody’s Türkiye’yi ilk defa 2 seviye yükseltti, bu normal değil istisnadır. Dünyada 2024 yılında üç farklı derecelendirme kuruluşundan da kredi notu artışı alacak tek ülke Türkiye. Kredi notumuz yükselmekle kalmadı, görünüm de olumlu. Bu, bu politikaları agresif bir şekilde uygularsanız puanınızı tekrar artıracağımız anlamına gelir. Programımız güçlü, önümüzde 4 yıl var. Bütçe disiplini zaten DNA’mızda var. Deprem ve AET nedeniyle geçici bütçe dengesizlikleri yaşıyoruz. Bu nedenle bütçe disiplini çok önemlidir. Yatırım yapılabilir kredi notunu hak ediyoruz.

Ülkemizin teknolojik açıdan en gelişmiş ülkelerden yatırım çekmesi gerekiyor. Doğrudan yatırımlar gayrimenkul alımıyla sınırlıydı. Artık bu programı uygulamaya başladıktan sonra ilgi artmaya başladı. Genellikle biraz zaman alır. Bu programın hayata geçirilmesiyle Türkiye önemli bir çekim merkezi haline gelecektir. Türkiye büyük bir ekonomi. Türkiye’nin nüfusu 86 milyondur. Kişi başına milli geliri 13 bin doları aşıyor. Türkiye bu yıl 15 bin doları zorlayabilir. Şu anda bana nüfusu 86 milyon ve üzerinde olan kaç ülkenin kişi başına 13 ila 15 bin dolar arasında geliri olduğunu söyleyebilirsiniz.

“20 YILDA 280 MİLYAR DOLAR ALTYAPI YATIRIMLARI YAPILDI”

Türkiye büyük bir çekim merkezi, son 100 yılda ortalama yıllık reel büyüme yüzde 4,8 civarında, son 20 yılda ortalama büyüme yüzde 5,5, büyüme performansımız gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre çok iyi. Her alanda iyileştirme çalışmaları yapın. Doğrudan yatırım 1970’lerde yeniden başladı. 1970’li ve 2000’li yıllar arasında toplam doğrudan yatırım girişi 15 milyar dolardı. 20 yılda 280 milyar dolarlık altyapı yatırımı yapıldı.

MTP üç yıllık bir programdır ve her yıl yenilenir. Her yıl özel sektöre yönelik rehber, kamuya yönelik bağlayıcı bir yol haritası duyurmalıyız. Enflasyon konusunda hiçbir tereddütümüz yok. En büyük önceliğimiz emeklileri, kamu çalışanlarını ve asgari ücretli işçileri enflasyon sorunundan kurtarmaktır. Bu yıl Merkez Bankası’nın belirlediği maksimum yüzde 42 sınırına ulaşacağımıza inanıyoruz.

Beklediğimizden çok daha fazla rezerv birikimi sağladık, -60 milyar dolardan +24 milyar dolar civarına çıktık, 90 milyar doların üzerinde bir iyileşmeden bahsediyoruz. KKM’den çıktığımızda program öngörümüzden daha iyi bir konumdayız. Enflasyon hedefine yaklaştık, ulaşacağız, hedeflerden ciddi bir sapma yok. Ama rehavete kapılmayız, henüz programın başındayız, enflasyon tek haneye düşene kadar asla rahatlayamayız. Program devamlılık ve kararlılık sunuyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığını ve sabrını çok kıymetli buluyorum, çünkü birçok taraftan baskı var, kararlılığı çok kıymetli, sonuçları gelecektir.

“MALİ KONTROLLER GÜÇLENDİRİLECEK”

Mali denetimler her sektörde yoğunlaşmaya ve artmaya devam edecek. Her sektörde. Kayıt dışılıkla mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok. Vergiler söz konusu olduğunda birçok bölgede sınırdayız. Artık vergileri artırmak yerine kayıt dışılıkla mücadelede dozu güçlendireceğiz. Buradan o grupları uyarıyorum, biz her zaman sahada olacağız. Üst düzey yöneticiler dahil arkadaşlarıma söyledim. Bunu finans kampüslerinde görmek istemiyorum. Sahadaki takımlardan siz sorumlu olacaksınız. Vergilemede amaç adalet ve verimliliktir, kayıt dışılık en büyük adaletsizliktir.

Kayıt dışılık, düşük verimlilik, düşük ölçek, itibarsızlaştırma, haksız rekabet anlamına gelir. En çok üzerinde duracağımız konu kayıt dışılık, bütçeyi halletmemiz lazım. AET’nin gelecek yılki etkisi 1.200 milyar lira olacak. Bitti, artık geriye bakmanın bir anlamı yok. Bu durumu kayıt dışılıkla mücadele ederek telafi etmek istiyoruz.

“YÜKSEK GELİRLİ İNSANLAR MUTLAKA MALİ KAPINIZI ÇALACAKTIR”

Yapay zeka müfettişlerimiz tüm vergi mükelleflerini denetleyecek. Bütün bu konulara odaklanacağız. Çok kazananlar mutlaka maddi kapınızı çalacaktır.


etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu